top of page

Yabancı Mahkeme Kararlarının Türkiye'de Tanıma ve Tenfizi




Yabancı mahkeme kararlarının Türkiye'de tanınması ve tenfizi, uluslararası hukukun önemli bir alanını oluşturur. Bu süreç, Türkiye'de hukuki işlemlerin yürütülmesinde ve yabancı mahkeme kararlarının yerel mahkemelerce kabul edilmesinde kritik bir rol oynar. Bu yazıda, Türkiye'de tanıma ve tenfiz süreçlerinin yasal çerçevesi, prosedürleri ve önemli noktaları incelenecektir.


Yasal Çerçeve


Türkiye'de tanıma ve tenfiz süreci, uluslararası anlaşmalar ve yerel yasal mevzuat tarafından belirlenmiştir. Temel olarak, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) bu sürecin ana kaynağını oluşturur. Bu Kanun, Türkiye'de yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfiz edilmesi için genel bir çerçeve sağlar ve uluslararası hukuk ilkelerine uygun olarak hareket edilmesini sağlar.


Tanıma ve Tenfiz Nedir?


MÖHUK

Tenfiz Kararı - MADDE 50 – (1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.

(2) Yabancı mahkemelerin ceza ilâmlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebilir.


Tanıma - MADDE 58 – (1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz.

(2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir.

(3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.

Tanıma, yabancı bir ülkede alınmış olan bir mahkeme kararının Türkiye'de geçerli sayılmasıdır. Yani, Türk mahkemeleri, yabancı bir ülkede verilmiş bir kararı resmen kabul eder ve bu kararın Türkiye'de uygulanabilir olduğunu onaylar. Tanıma sürecinde, kararın Türk kamu düzenine ve temel hukuk ilkelerine uygun olup olmadığı incelenir. Türk mahkemesi, tanıma talebini değerlendirirken, kararın hukuki geçerliliğini değerlendirir ve uygun bulması durumunda Türkiye'de tanır.


Tenfiz ise, tanınan yabancı bir mahkeme kararının Türkiye'de icra edilebilir hale getirilmesidir. Yani, tanınan bir yabancı kararın Türkiye'de icra edilebilmesi için tenfiz işlemi gereklidir. Tenfiz, tanıma sürecinden farklı olarak, kararın icra edilmesi için gerekli olan hukuki ve idari prosedürleri içerir. Tenfiz talebi, yerel mahkemeye yapılan bir başvuru ile başlar ve mahkeme tarafından incelenir. Mahkeme, tenfiz talebinin yasal ve prosedürel gereklilikleri yerine getirilmişse, kararın Türkiye'de icra edilmesine izin verir.


Tanıma ve Tenfiz Dava Şartları


  • Yabancı bir mahkeme tarafından verilmiş bir ilam bulunmalıdır.

  • Yabancı mahkeme kararı hukuk davalarına ilişkin olmalıdır.

  • Yabancı mahkeme kararı kesinleşmiş olmalıdır.

  • Hükmün verildiği ülke ile Türkiye arasında mütekabiliyet bulunmalıdır (Yani Türkiye Cumhuriyeti ile ilamın verildiği ülke arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma veya o ülkede Türk mahkemelerinden verilmiş ilamların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiili uygulamanın bulunması gerekmektedir. Bu şart tanımada aranmaz.).

  • Mahkeme kararında, kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil eden hüküm bulunmamalıdır.

  • İlam, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olmalı veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilam, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı halde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmemiş olmalıdır.

  • Yabancı mahkeme kararı davalının savunma haklarına riayet edilerek verilmiş olmalıdır.


Tanıma ve Tenfiz Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme


Tanıma ve tenfiz davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Ancak aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi işlemlerinde Aile Mahkemeleri görevli olacaktır.

Yetkili mahkeme ise MÖHUK m.51/2 uyarınca kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.


Tanıma ve Tenfiz Davalarında Gerekli Belgeler

  • Yabancı mahkeme tarafından verilen kararın aslı,

  • Kararın kesinleştiğini gösteren şerh veya belge,

  • Apostil şerhi,

  • Yabancı mahkeme kararının yeminli tercüman tarafından Türkçeye tercüme edilmesi ve tercümenin noter ya da konsolosluktan onaylatılması,

  • Pasaport,

  • Nüfus cüzdanı fotokopisi,

  • Vekaletname.


Mahkeme, başvuruyu aldıktan sonra yabancı mahkeme kararını ve ilgili belgeleri inceler. Kararın tanınması ve tenfizi için gerekli koşulların sağlanıp sağlanmadığını değerlendirir. Mahkeme, inceleme sonucunda bir karar verir. Eğer gerekli koşullar sağlanmışsa, yabancı mahkeme kararı Türkiye'de tanınır ve tenfiz edilir. Ancak, bazı durumlarda tenfiz talebi reddedilebilir.


Karara itiraz etme hakkı bulunmaktadır. İlgili taraflar, mahkeme kararına itiraz edebilir ve temyiz yoluna gidebilirler.


Türkiye'de yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi sürecinde dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar şunlardır:


  • Tanıma ve tenfiz talebinde bulunan kişinin, gerekli belgeleri ve bilgileri eksiksiz olarak sunması önemlidir.

  • Yabancı mahkeme kararının, Türk kamu düzenine aykırı olmaması gerekmektedir. Aksi takdirde tanıma ve tenfiz talebi reddedilebilir.

  • Tanıma ve tenfiz işlemi, uluslararası anlaşmalara ve Türkiye'nin taraf olduğu diğer hukuki belgelere uygun olarak yapılmalıdır.


Türkiye'de yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi süreci, uluslararası hukukun önemli bir alanını oluşturur. Bu sürecin etkin bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Bu nedenle uluslararası mevzuata hakim bir avukat desteği alınması gerekmektedir.

Comments


bottom of page